UYKU BOZUKLUKLARI

İnsan ömrünün üçte biri uykuda geçmektedir. Uyku  yalnızca organizmanın yavaşlaması değil, kendi içinde evreleri olan aktif, döngüsel bir süreçtir. Uykuda beynin çalıştığı, öğrenilen bilgileri ayıklayıp depoladığı bilinmektedir
Her canlının günlük işlevlerini sürdürebilmesi için uyumaya gereksinimi  vardır. Günlük işlerimizi rutin hayatımızı  devam ettirebilmek için, verimli olabilmek için bir günde belli saate  uyumamız gerekmektedir. Uyku süresi kişiler arası farklılıklar gösterse de ortalama 6-8 saat uyku yeterli sayılır. 4 saat uyuyarak normal ruhsal durum sergileyenler yanında günde 10 saat uyuduğu halde yetersiz hissedenler de olabilir.
Sık sık uykunun bölünmesi ile uyku süresi artar. Yani verimli bir dinlenme için daha uzun süre uyumak gerekir. Oysa rahat, normal sıcaklık ve neme sahip bir ortamda uyanmadan uyunan bir uyku daha kısa da olsa yetebilir. Bu nedenle şartlar da göz önüne alınmalıdır. Günlük olaylarla etkilenme uyku süresini bozabilir. Mesela sınavımız kötü geçmiş olabilir, eşimizle kavga etmiş olabiliriz yada o gün çok ciddi para kaybetmişizdir. Ama bu tür uyku bozuklukları gelip geçicidir . Sebep ortadan kalktıktan sonra tamamen düzelir.
Kişi kendisi için gerekli uykuyu alamazsa gün boyu bunun sıkıntısını çeker. Unutkanlık, sinirlilik artar, dikkat dağınıklığı, iç sıkıntısı en sık görülen belirtilerdir. Ancak uykunun fazla olması da problem yaratabilir. Az uyumak gibi çok uyumak da bir problemdir. Fazla uyumak da dikkat ve iştah değişikliklerine yol açabilir.
Her ne olursa olsun, uykunun süresinde, kalitesinde olan değişiklikler altta yatan sebepleriyle araştırılmalıdır.
Uyku bozukluklarının en önemli sebeplerden biri depresyondur. Aşırı uyuma ile birlikte sinirlilik halleri öfke hayattan zevk almama halleri de eşlik edebilir. Bunu yanında uykuya dalmada güçlükle beraber erken uyanma da bir depresyon belirtisi olabilir. Bazen de uyku artışı "aşırı yorgunluk, halsizlik, iştah artışı ve alınganlık-kişiler arası ilişkilerde bozulma" ile beraber gidiyorsa, bu da bir depresyon belirtisi sayılır.
Kaygı bozuklukları uyku bozukluklarına yol açar. Uykuya dalmada güçlükle beraber sabah uyanmada güçlük ve halsiz, yorgun (yük taşımış gibi) uyanma tipik belirti kabul edilir. Uyku kalitesi son derecede bozuktur, bu nedenle de gündüz uyuma isteği ile uyku hali, gece uyku döngüsünde ikinci bir bozukluk yaratarak uykuya dalmayı ve sürdürmeyi bozar.
Panik hastalarında uykuya dalmanın ya da uykunun ayrı bir tarafı olabilir. Uykuya daldığında hasta ölebileceği ve uyku sırasında onun yardımına kimsenin yetişemeyeceği korkusu ile "uykudan korkma" durumu gelişebilir. Gece de tetikte uyuyabilir. Sabah yine yorgun kalkma bir belirti olur.
Uyku bozuklukları için söylenebilecek önemli nokta, haftanın çoğunluğunda kişiyi rahatsız ediyorsa uyku bozukluğu tanımına girmesidir. Ama yine 2-3 gün bozukluk yaşanmasına rağmen, kişinin günlük işlevlerini bozacak düzeyde veya sıkıntı yaratıyorsa o zaman da uyku bozukluğundan söz edilebilir.
Uyku Bozukluklarının Türleri
Dissomni
Parasomniler
Tıbbi ve psikiyatrik sebepli uyku boz

Dissomni Sebepleri :
Psikofizyolojik ve psikiyatrik sebeplerle ortaya çıkan uyku bozuklukları:
Bu  iki sebeple sıklıkla insomnia hali ortaya çıkar.
Psikofizyolojik olanlar daha sık görülmekte ve ikiye ayrılmaktadır :
a.Geçici insomnia evlilik ve iş hayatındaki zorluklara bağlı olarak ortaya çıkmakta,genellikle de 2-3 hafta süre sonrasında düzelmektedir.
b.Kalıcı olanları ise şiddetli anksiyete ile birlikte olmakta,negatif şartlanma ile uyuyamama bir davranış biçimine dönüşmektedir.

İnsomnia (uyku bozukluğu) birçok psikolojik  hastalığın ana semptomu olarak da ortaya çıkar.Örneğin;depresyonun kesin teşhis kriterlerinden biridir.Burada insomnia hali objektif kriterlerle ortaya konabilmektedir.Halbuki bazı psikiyatrik ve psikolojik  hastalıklarda objektif insomnia bulguları olmaksızın hasta uykusuzluktan yakınmaktadır.

Uyku Bozukluklarıda
-Geç yatıp geç kalkmak
-Gece uyumayıp gündüzleri uyumak
-Geç dalmak, yeterli süre uyunmasına rağmen sabahları yorgun olmak
-Uykudan uyandırılmakta güçlük çekmek
-Yüzeysel bir uyku (derin olmayan) nedeniyle her sese uyanmak ve  her sabah uyumamış gibi kalkmak
-Geceleri sık sık uyanmak
-Sabahları erkenden uyanmak ve tekrar uykuya dalamamak
-Uykunun erken gelmesi ve gece uykunun kaçması

Kaliteli Bir Uyku İçin Öneriler
1.Her gün belli saatlerde yatın
2.Ne erken, ne de geç yatın
3.Çok aç veya aşırı tok yatmayın
4.Yatarken süt içebilirsiniz, yoğurt yiyebilirsiniz
5.Akşam belli saatten sonra çay, kahve gibi veya bildiğiniz uykuyu kaçırıcı içecek-yiyecek almayın
6.Uykuya dalmakta zorluklar yaşıyorsanız; terletmeyen hafif spor yapabilir veya kitap okuyabilirsiniz
7.Yatmadan önce ilgi uyandıracak, uykuyu kaçıracak müzik dinlemeyin, televizyon programı izlemeyin
8.Uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız veya gece uykunuz kaçtı ise; yatağınızdan kalkarak başka bir odada kitap, gazete okuyun, ancak televizyon seyretmeyin, hareketli müzik dinlemeyin, süt veya yoğurt alabilirsiniz. Sigara içmeyin.
9.Sabahları geç kalkıyorsanız ve geceleri uykuya dalmakta güçlük çekiyorsanız, birkaç gün sabahları kendinizi erken kalkmaya zorlarsanız geceleri de erken yatabilmeyi başarabilirsiniz.
10.Sabahları uykulu kalkıyorsanız; elinizi-yüzünüzü yıkadıktan sonra hafif spor yaparak uykunuzu açabilir ve güne daha zinde ve istekli başlayabilirsiniz.
.
DESIGNED BY GRP © 2007
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                        

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                       
CİNSEL İŞLEV BOZUKLUĞU

l- EREKTIL DISFONKSIYON ( EREKSIYON BOZUKLUĞU)

Yeterli bir cinsel ilişki için yeterli bir sertleşmeyi kalıcı bir biçimde sağlayamama veya sürdürememe durumu olarak tanımlanabilir. Erektil disfonksiyon tanısının konabilmesi için bu sorunun tekrarlayıcı veya uzun süreli olması gereklidir. Bu konudaki yanlış bilgiler nedeniyle erkekler bir kez bile ereksiyon sağlayamadıklarında paniğe kapılmaktadırlar. Toplumda yaygın olarak bulunan erektil disfonksiyon çoğunlukla psikolojiktir ama organik nedenlerle de ortaya çıkabilir. Bunlar; Hipertansiyon, yaşlanma, diyabet, sistemik hastalıklar sigara ve alkol kullanımı......gibi
Sorun Psikolojik ise Cinsel Terapi ile tamamen ortadan kalkar.

2- ERKEN BOŞALMA

Erken boşalma çok az bir cinsel uyarıyla bile kişinin isteğinden veya planladığından daha önce boşalması, yani boşalmasını denetleyememesi, erteleyememesidir.
Tıbbi açıdan erken boşalma, kişinin boşalma reflexi üzerinde istemli denetiminin bulunmaması, henüz öğrenilememiş olmasıdır. Süre; birleşmeden önce boşalma yada 1-3 dakikalık cinsel birleşme süresi kesin olarak erken boşalmadır. 4- 7 dakika arası ise kişinin veya partnerinin sorun olarak görmesi, doyum sorunları yaşamaları durumunda erken boşalma sayılabilir. Her 4 - 5 erkekten birisinde erken boşalma sorunu vardır. Her toplumda oldukça sık rastlanır.
Erken boşalmanın tedavisi; yalnız cinsel terapi ile mümkündür. Cinsel terapide kişiye boşalma kontrolü öğretilir.

Kişi bir kez boşalma kontrolünü öğrendiğinde yaşam boyu tedavi olmuştur.

ERKEK CİNSEL İŞLEV BOZUKLUKLARININ TERAPİSİ

  Erkeklerde en sık sorun olan erken boşalma, genellikle psikolojik nedenlerle ortaya çıkar. başarılı bir cinsel terapi ile kalıcı olarak tedavi edilir.Erken boşalmanın birkaç şekli olabilir.girişten önce boşalanlar , girer girmez boşalanlar,girişten birkaç saniye içinde kontrolsüz olarak boşalanlar, girişten sonra kendi iradeleri dışında boşalanlar.Erken boşalmanın ağır şekilde olanları çiftlerin cinsel hazzı ve mutluluğu için mutlaka tedavi edilmelidir.Erkeklerin yarısından fazlası erken boşalma sorunları yaşamaktadır.En önemli nedeni kişinin boşalmayı kontrol edememiş olmasıdır.Nasıl ki çocuk idrarını kontrol etmeyi zamanla öğrenirse ,erkekte yaşamının başında boşalmayı kontrol etmeyi bilmez .Üstelik aşırı heyecan,yakalanma endişesi ,uygunsuz ortamlar boşalma kontrolünün öğrenilmesini zorlaştırır.Çeşitli nedenlerden dolayı erkeklerin bir kısmı boşalmayı kontrol etmeyi öğrenemez.Erken boşalma cinsel terapi ile tedavi edilir.Tedavide boşalmanın tümüyle erkeğin denetimine geçmesini amaçlarız.Başarılı bir cinsel terapiden sonra erkekler boşalmayı kendi denetimlerine almayı canları ne zaman isterse o zaman boşalmayı öğrenirler.