Panik Atak

Panik atak fiziksel belirtilerle seyreden bir psikolojik sendrom olarak tarif edilebilir. Ancak hastaların çoğunun söylediği gibi yaşananlar hiçte basit ve kolay değildir. Bazılarına göre hissedilenlerin tarifi mümkün değildir. Bu fiziksel ve psikolojik belirtiler kolay  değildir. Çok şiddetli ve sarsıcı olarak yaşanır. Bazen  çok şiddetli bir kalp çarpıntıs, sanki kalbiniz yerinden fırlayacakmış gibi, buna eşlik eden beyninde oluşan  uğultu, basınç, sanki tansiyonu çok yükselmiş gibi bir his ve ölücekmiş korkusu sarı verir. Bu arada düşüncelerde bulanıklaşma giderek benliği saran ölüm korkusu ve -sonum geldi öleceğim - düşünceleri ile bazen nefes düzensizliği ile başlar, nöbet şiddetlenir, dilinizin boğazınıza kaçtığını düşünür nefes alamaz (aslında alırsınız) hale gelir. Bayılma hissi acil yardım arama ve yine ölüm korkusu hissedebilirsiniz.

Psikolojik ve fizyolojik belirtiler çok çeşitli olabilir. Belirtiler çoğu kez korkulan bir hastalığın taklididir. Kalp krizi, tansiyon yükselmesi, beyin kanaması ya da felç geçiriyor olma gibi. Ama gerçekte bunların hiçbiri olmuyordur. Üstelik bu belirtiler yukarıdaki hastalıkların herhangi birini yaşıyor olsanız bu kadar kuvvetli ve korkutucu olamaz. Bu noktadan bakınca panik atak aslında uyanıkken görülen bir kabusa benzer. Örneğin kalp krizi geçirdiği kabusu gibi ve hastalar bir kabustaki gibi çaresizdirler.

Hastaları bu yaşadıklarının gerçekte olmadığına inandırmak  cok zordur. O yüzden başlangıçta psikolojik  tedaviye pek yanaşmazlar. Bir dönemi acil servislerde ya da kardiyoloji servislerinde çare arayarak geçirebilirler. Panik atağı tanımak, kabullenmek ve tedavisine başlamak ilk ve önemli adımdır. Ama tedavi bununla bitmez. Bu belirtilerin psikolojik olduğu kabul edilse bile, her gelişi korkutmaya devam edebilir.

Bu nöbetler ya da ataklar gelmeye devam ettikçe, hastalarda iki temel belirti daha ortaya çıkar. Bunlardan birincisi beklenti anksiyetesi denen bu atakların tekrarlayacağı korkusudur. Hastaların beyni 'ya bunu tekrar geçirirsem' korkusuyla çok fazla meşgul olabilir. Bu durum hastayı depresyona sürükleyebilir.

İkinci temel belirti de kaçınmalardır. Bu nöbetler yaşandıkça kişi bazı ortam ve durumlarda bulunmaktan kaçınır. Örneğin çarpıntısı olacağı korkusuyla spor yapmaktan, havasız kalacağı korkusuyla kapalı ortamlardan, herkesin içinde düşüp bayılabileceği korkusu ile kalabalık ortamlarda bulunmaktan, asansörlerden, toplu taşıma araçlarından, toplantılardan vs. kaçınmaya başlar.

Kaçınmanın bir diğer görünümü de yalnız kalamamaya başlama ya da bazı koşullarda yalnız bulunmama çabasıdır. Hasta başına bir şey geleceği korkusu ile hep yanında birini bulundurma - hatta küçük bir çocuk bile olabilir - eğiliminde olabilir. Bazı hastalar evden çıkamaz hale gelebilir. Kuaföre gidemez, giysi almak için   alış veriş merkezlerine bile gidemez duruma gelir

Kaçınmalar değişik boyutlarda olabilir. Silik, hafif ya da şiddetli, ya da sadece bazı durumlarda ortaya çıkabilir. Örneğin tatile çıkacağında orada tam teşekküllü bir hastane olmadığını öğrenip gitmekten vazgeçme gibi.

Panik atakta görülebilen fiziksel belirtiler:

- Göğüste basınç
- Hızlı nefes alıp verme
- Bulantı veya ishal
- Baş dönmesi, sersemlik, göz kararması
- Gerçek dışılık hissi (rüyada gibiyim)

- Açık olarak (net olarak) düşünememe
- Bulanık görme
- Mideye bir şey çöküyor hissi
- Avuç içlerinde terleme
- Her tarafta sıcaklık hissetmek

- Ellerde titreme
- Diz ve bacaklarda güçsüzlük veya esneklik
- İç titremesi, titreme duygusu
- Ağız kuruluğu
- Boğazda yumruk hissi
- Göğüs ağrısı
- Bayılma hissi
- Midede titreme heyecan
- Soğuk ve ıslak eller
- Kısmen felce uğramışlık duygusu
- Ayrılma yada hayal gibi hareket etme duygusu
- Çarpıntılar veya düzensiz kalp atışları
- Ellerde, ayaklarda ve yüzde karıncalanma


Negatif düşünceler :

- Tıkanmadan öleceğim
- Nefes almam mümkün olmayacak
- İnme inecek, felç olabilirim
- Ölmek üzereyim
- Kalp krizi geçiriyorum
- Aklımı yitirmek üzereyim
- Kendimden geçmek üzereyim

Panik atağın tedavisine gelecek olursak, önce şunu belirtmekte yarar var.. Tedavi bir çok yöntemin kombine uygulanması ile daha çabuk sonuç verir. Sadece ilaçla ya da  terapi ile iyileşmesi nadirdir. En önemlisi de belirttiğimiz gibi hastalık hakkında bilinçlenmedir. Örneğin alıştığımız bir panik nöbet türü birden başka bir görünüme bürünebilir. Onun için olabilecekleri bilmek hazırlıklı olmak çok önemlidir.  Mutlaka bir uzmandan Psikoloktan  ve  Psikiyatristen  yardım alınmalıdır. Hastalığın nüks edebileceği unutulmamalıdır.
Tedaviye hastanın katılımı da sağlandığında 5 - 7 ay içinde tümüyle iyileşme şansı %90 dir. Hasta, hastalığı yenmesini öğrenmediyse nüks etme  olasılığı mevcuttur. Panik atağı iyi tanımak, tedaviden kaçınmamak, tedavi için doğru adresi bulmak önemlidir. İlaç tedavisi tek başına sorunu ortadan kaldırmaya yetmeye bilir bu durumda psikoterapiye ihtiyaç vardır.

- Psikoterapi
- Hipnoterapi
- Eft terapi
- Nefes egzersizleri
- Spor ve egzersiz
- Biofeedback
- İmajinasyon
- Davranış terapisi

                                                                                               

               
 
                                                                                                                      Psikolog
                                                                                                                   Adem OCAK
DESIGNED BY GRP © 2007